Galeri

Yağış Tiplerinin Yorumlanması

Bu öğretici yazım da, Skew-T Log (P) diyagramları kullanarak yağış türlerinin nasıl yorumlanacağını mümkün olduğunca kısa ve sadeleştirmeye çalıştığım cümleler ile anlatmaya çalıştım.  Zira, skew-t diyagramlarının bir çok kişi açısından karışık görünmesinden dolayı göz korkutucu olduğunu biliyorum. Bu yüzden bu konudan anlamayanlar konuyla ilgili sorularını, konunun altına yorum şeklinde buradan yazabilirler. Ayrıca, yağış örneklerini yine bu konunun altında tartışabiliriz.

Blogdaki diğer bütün yazılarda da olduğu gibi, bu yazıda da referans göstererek alıntı yapmanız serbesttir –  Mehmet Can Tanyeri (White Fox)

Ön Not 1: Skew-T Log (P) Diyagramları ile ilgili model çıktılarını ve balon ölçüm sonuçlarıyla ilgili bağlantıları blogun sağ tarafındaki koleksiyonumdan bulabilirsiniz.

Ön Not 2: Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için, buradaki temel bilgilerle ilgili daha önce yazmış olduğum makalerden buraya ve buraya göz atabilirsiniz.

Yağışın kar mı yoksa yağmur mu olduğunu modeller üzerinden belirlerken, kullandığımız en temel yöntem sıfır seviyesinin yüksekliğidir. Nitekim, bu yaklaşım Skew-T Log (P) diyagramlarında da aynen kullanılır. Üstelik, Skew-t Log (P) diyagramlarında yukarı seviyelerdeki sıcaklık değişimi çok daha kolay anlaşılır.

Örneğin aşağıda, 7 Kasım 2011 tarihli Ankara/Bilkent koordinatlı 12Z GFS model çıktısı üzerinden sıfır derece izotermini göstereceğim:

Yukarıda blogda önceki yazılarımda belirttiğim gibi, kırmızı sıcaklık mavi ise çiğ noktası sıcaklığı…sıcaklık çizgileri (izotermler) kırmızı renkteki çapraz olarak sağa doğru birbirine paralel olan çizgiler, basınç izobarları ise sol tarafdaki basınç değerlerinden uzanan yatay çizgiler..
Hatta daha kolay anlamanız için Skew-T Log (P) diyagramının ham hali de bu:

Aşağıdaki siyah ile vurguladığımda anlaşılabileceği gibi sıfır derece izotermi, kahverengi olarak vurguladığımda 800 mb izobar çizgisi, yani iki çizgi birbirini kestiği için sıfır seviyesi 800 mb civarındaymış…

Şimdi gelelim yağış tiplerine göre internetten derlemiş olduğum Skew-t Log (P) örneklerine:

YAĞMUR GÖRÜNÜMÜ:
Başlıca dikkat edilmesi gereken 2 koşul var:
1- Çiğ noktası ile sıcaklık çizgisi bir çok seviyede birbirinin üstüne geçmiş (yani ikisi biribirine değer olarak eşit) veya birbirine çok yakın olacak. Bütün seviyelerde her ikisi birbirine değmekte ise, etkili/şiddetli yağmur söz konusudur.
2- Yer seviyesi ve bunun üstündeki katmanlar özellikle de 850mb civarları sıfır derecenin üzerinde olacak. Bunun için sıfır seviyesinin yükseliğini kontrol edin.
Örnekler;
İlk örnekte, çiğ noktası ile sıcaklık çizgisinin arasındaki 3. çizgi ıslak termometre sıcaklığı o kafanızı karıştırmasın (sonra sırası gelince blogda bahsedeceğim).



DONAN YAĞMUR GÖRÜNÜMÜ

Aslında doğada bir çok yağış yukarıda kar olarak başlar, fakat yer seviyesine inerken yağmura döner.Donan yağmurun da özü kardır. Fakat bunu yağmura çeviren 850 milibar seviyesindeki sıfır derecenin üstündeki hava kütlesidir. Bu havanın alt seviyesinde (yani yer yüzünde – enverziyon ile) hava sıfırın altındadır, bu havanın üstünde de hava sıfırın altındadır. Genel olarak karaların doğu taraflarında bu tür yağışlar sık görülür. Bunun, neden karaların batı taraflarında değilde doğu taraflarında daha sık görüldüğünü bilip konunun altına yorum yazana iskender ısmarlıcam.

Donan yağmur ingilizcedeki adıyla freezing rain, hafif şekilde olursa freezing drizzle olarak bilinirken, donan yağmur uzun süreli yağdığında ice storm, yani buz fırtınası olarak ifade edilir. Buz fırtınaları, ağaçları elektirik hatlarını kırıp devirdiklerinde maddi hasarlara neden olurlar.

Dr. Ozan Mert Göktürk blogunda da bu konudan burada bahsetmişti.

Geçelim başlıca koşullarına;

1- Yukarıda dediğim gibi yer seviyesinin üstünde bir bölgede (genellikle 850 milibar civarlarında) hava yerde sıfırın altındayken, orada sıfırın üstünde olucak, böyle bir enverziyonun varlığını araştırıcaksınız. Kış aylarında, çok sert soğuk bir sistemden sonra Türkiye’de lodos estiğinde, yerdeki soğuk havayı süpürmekte zorlanır ve karasal kesimlerde böyle durumlar oluşabilir.

2- Yer seviyesindeki donma derecesinin altındaki hava o kadar ince bir tabaka olucak ki, o ılık tabakadan yağmura dönüşen yağışın, hava da tekrar donma fırsatı olmayacak..yani yerdeki donma seviyesinin altındaki havanın sığ olmasına dikkat ediceksiniz.

Bu 2 koşul, Skew-t diyagramından başka hiç birşey de sağlıklı biçimde tespit edilemez.



YAĞMURUN DONMASI VEYA BUZ YAĞIŞI OLARAK BİLİNEN GÖRÜNÜM

Yukarı da donan yağmurun koşullarından söz ettim. Bu tip yağışlarında donan yağmurla koşulları hemen hemen aynı, tek bir fark var o da, yer seviyesinde bulunan sıfır derecenin altındaki hava sığ değil. Sığ olmadığı için yağış kardan önce yağmura sonra buza dönüşerek düşüyor, ama dolu da diyemessiniz, dolu derseniz ingilizce de ice pellets olarak geçen, hatta Amerikan ingilizcesinde de sleet olarak bilinen terimi katletmiş olursunuz…yapmayın böyle…taneleri cam gibi saydamdır, dolu taneleri ise bu kadar saydam değiller, hem dolu taneleri yuvarlaksı şekilde iken, bunların net bir şekli de yok zaten…donan yağmura oranla bu tip yağış, yaşamakta olduğum Ankara’da kış aylarında daha sık görülüyor, yağarken bitkilerde arabalarda çıt çıt sesler gelir…bazen yukarıdaki sıcak tabaka o kadar ince oluyor ki tam eriyemeyen kar taneleri, sonradan yeniden donarak, kardan katı buzdan yumuşak ve kırılgan, beyaz sert taneli yağıştan graupeli, snow pellets oluşturabilir, nitekim bu saydam değil, beyazdır. Ama insanlar buna da dolu diyor, yanlıştır. Hem graupel hem de buz yağışı rüzgarda yüzünüze çarparsa acıtabilir, her ikisi de sekerek düşer.

Bu da bir buz yağışı yağış örneği, üst üste taneler olduğu için beyaz görünüyor ama saydamlar

Bu da graupel:

Gelelim örneklere;

Görüldüğü gibi, yer seviyesindeki donma derecesinin altındaki hava hiç de sığ değil. Eriyen taneler, kolaylıkla yeniden donabiliyor.
Bu da hem graupel hem de buz yapabilecek bir örnek;

ÖNEMLİ NOT: Daha evvel kar tahmini yaparken dikkat edilmesi gereken kalınlık(thickness) değerleri ile ilgili şurada bir yazı yazmıştım. Donan yağmur ve buz yağışı için uygun kalınlık değerleri ise şöyle;
– Donan yağmur için, 850-700 kalınlık değeri 1,555 gpm ve daha yukarı kalınlık değerlerinde olması,
– Buz yağışı için, yukarıdaki sıcak tabakanın 4 dereceden az, 1000-850 kalınlık değerinin ise 1,295 gpm’den az olması gerekiyor.

KAR GÖRÜNÜMÜ
1- Atmosferin yer seviyesi dışında bütün seviyelerinde sıcaklık donma seviyesinin altındadır.
2- Yer seviyesinde ise, sıfırın altında ya da sıfıra yakın ama hava kuruysa kar olarak yorumlanabilir. Örneğin 5 derecede bir havada nem oranının düşük olması buharlaşmadan meydana gelen ısı kaybı sonucu yağışı bir süre sonra, yağmurdan kara çevirebilecektir. (bkz, ıslak termometre sıcaklığı ) Havanın kuruluğunu, çiğ noktası sıcaklığının, sıcaklık çizgisinden uzaklaşmasından anlayacaksınız.
3- Donan yağmur veya buz yağışında da olduğu gibi kar görüntüsünde de enverziyon genellikle göze çarpar.

Hemen gelelim örneklerine;

Aşağıdaki ise Ankara/Bilkent’e ait bir model örneği:
Bilkent, yaklaşık olarak 3530 feet (1077metre) bu da 890 mb’a denk geliyor. 1000 mb seviyesi için etkili yağmur söz konusu fakat 890 mb hizası için etkili kar yağışı söz konusu çünkü, bir çok seviyede sıcaklık ve çiğ noktası birbirine çok yakın hatta kesiyor.

Mehmet Can Tanyeri

REFERANS:

Oklahoma Climatological Survey , Winter Weather – http://okfirst.mesonet.org/train/materials/Winter.html

12 comments on “Yağış Tiplerinin Yorumlanması

  1. eski bir konu başlığı.şimdi farkedilir mi bilmem ama benim bir sorum olacak..graupel,buz paleti,buz yağışı gibisinden yağışlar dolu’ya benzer şekilde kısa süreli yağışlar olarak görülüyor(en azından benim bildiğim,gördüğüm kadarıyla).bunun bilimsel olarak açıklaması var mıdır? oluşumlarındaki ekstrem atmosferik olaylarla doğrudan bağlantılı mıdır? ülkemiz dışında ya da ülkemiz içinde bu yağışların uzun sürelerle etkili olduğuna dair kayıtlar mevcut mudur?

  2. Bir gecede hem Çihiro,hem de siz ansızın birbirinizden habersiz olarak konuya cevap vermişsiniz, her ikimizin de cevabını doğru kabul edeceğim. İskender için özelden konuşuruz en kısa sürede, Çihiro zaten Konya’da o bekleyebilir. 🙂

  3. Karaların batısında, önceden karaya oturmuş bir soğuk havanın üzerine gelen sıcak cephe, rüzgarlarla deniz üzerindeki ılık havayı o karaya oturmuş soğuğun üzerine üfler. Soğuk hava “deniz” etkisiyle çok ılık olan havadan dolayı çabuk kaybolur. Karaların doğusunda ise sıcak cephe “deniz”in ılık havasını taşımadığı için o karaya oturmuş soğuğu çabuk kaybedemez. Bu yüzden yer seviyesi karaların batısına oranla daha uzun süre soğuk kalır. Peki bütün bunlar ile sıcak cephenin ne alakası var? Sıcak cephelerde sıcak hava soğuk havanın üzerine tırmandığı için donan yağmurun bu tür cephelerde görülme sıklığı çok daha fazladır. Cevabım doğru mu 🙂

  4. Çok güzel. Eline sağlık 😉 “5 derecede bir havada nem oranının düşük olması buharlaşmadan meydana gelen ısı kaybı sonucu yağışı bir süre sonra, yağmurdan kara çevirebilecektir” Bilkent’e ait modelde yer seviyesindeki nem oranı çokta düşük değil gibi geldi bana. Yani “düşük nem”den kastın tam olarak nedir? Yaklaşık yüzde kaç olmalı bağıl nem?

    • Daha evvel, hatırlarsan sana buzdolabında higrometreli deney önermiştim. Her sıcaklığın su kapasitesi birbirinden farklı, mühim olan ıslak hazne sıcaklık sıfır seviyesinin yere yakın olması yani havadaki nem oranı öyle bir değer de olur ki, buharlaşmadan kaybedilen ısıyla 0 dereceye iner. Bu 2 derece de farklı, 4 derece de farklı bu nedenle belli bir nem oranı vermedim. Diyagramda sıcaklık ve çiğ noktasının yer seviyesinde birbirine uzak durmasına dikkat edeceksin.

  5. Neden karaların batı taraflarında değil de doğu taraflarında görülür? Zor bir soru. Bulmaya çalışacağım cevabı. Gerçi Omega blok konusundaki sorunu cevaplamama rağmen bilimsel bulmamıştın 😀

çihiro için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.